Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, yönetimde kadın oranının artırılmasını ivmelendirmek amacıyla, kendi üyelerinden başlayarak iş dünyasını harekete geçirmek üzere çağrıda bulunduklarını belirtti.
TÜSİAD’dan yapılan açıklamaya göre, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla “Yönetimde Kadın Temsilinin Artırılması İçin İş Dünyasına Çağrı” başlıklı etkinlik düzenlendi.
Etkinlikte, yönetimde kadın temsiliyetinin somut hedefler ve rakamlarla artmasında özel sektör başta olmak üzere kurumların rolü ele alındı. Açılışın ardından program, “İş Dünyasında Yönetimde Eşitlik İçin Söylemden Eyleme Nasıl Geçilir?” başlıklı panelle devam etti.
Açıklamada, etkinlikteki konuşmasına yer verilen TÜSİAD Başkanı Turan, birçok toplumsal meselede olduğu gibi, yönetimde kadın oranının artırılması konusunda da iş dünyasının kurumsal mekanizmalarıyla harekete geçmesine ve dönüştürücü gücüne inandıklarını belirtti.
TÜSİAD olarak yönetimde kadın oranının artırılmasını ivmelendirmek amacıyla, kendi üyelerinden başlayarak iş dünyasını harekete geçirmek üzere bir çağrıda bulunduklarını vurgulayan Turan, şunları kaydetti:
“Başta Borsa İstanbul’da işlem gören halka açık şirketler olmak üzere şirketleri, yönetim kurullarındaki kadın üye oranını, 2 yıl içinde, SPK’nin ‘uy ya da açıkla’ prensibiyle uyumlu olan yüzde 25 hedefine, 5 yıl içinde ise AB tarafından üye ülkelere getirilen en az yüzde 33 hedefine taşımaya ve tüm yönetim kademelerinde kadın-erkek dağılımına ilişkin verilerini düzenli açıklamaya davet ediyoruz.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal Kalkınma Yuvarlak Masası Başkanı Yılmaz Yılmaz da Türkiye’de halka açık şirketlerde yönetim kurullarındaki kadın oranının, yıllar içinde çok yavaş artış eğilimi gösterdiğini ifade etti.
Yılmaz, “Türkiye’deki iş dünyası temsilcileri olarak yönetim kurullarında kadın temsilinin artırılması için bu alandaki ilerlemeyi artık hızlandırmak istiyoruz ve iş dünyasını harekete geçmeye davet ediyoruz. Kadınların erkeklerle eşit oranda ve eşit fırsatlarla hayatın her alanına katılımını başardığımız zaman, ülke olarak ekonomik, demokratik ve toplumsal kalkınma hedeflerimize daha da yakın olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.